İnsanlar hayatta kalabilmek için her gün farklı hayvansal ve bitkisel besinler yemek zorundadır. Bazıları doğal bazıları işlenmiş. İşleme sırasında bazı katkı maddeleri eklenebilir, bu katkı maddelerinin bir kısmı muhafaza amaçlı, bir kısmı lezzeti arttırmak, bir kısmı raf ömrünü uzatmak vb.
Aynı zamanda gıda işleme sürecinde gıdanın orijinal bileşimi de değişecek ve bir kısmı yok olacak veya kaybolacaktır. Bu nedenle insan vücudunun besin maddelerine olan talebini sağlamak için besin kaynaklarını mümkün olduğunca çeşitlendirmek ve mümkün olduğunca gıdanın doğal özelliklerini sağlamak gerekir. Ama bunu yapmak zordur. Özellikle hayatın stresli ve işin stresli olduğu bu dönemde diyete daha fazla efor sarf etmek bazen zor oluyor. Çoğu durumda, kapsamlı talebi ve besin seçimini göz ardı ederek sadece mideyi doldurmak veya tadı tatmin etmektir.
Kapsamlı ve dengeli beslenmenin sağlanamayacağı varsayımı altında, bazı tıbbi besin takviyelerinin uygun seçimi iyi bir alternatiftir. Elbette bu ana yöntem olarak kullanılmamalı, sağlıklı beslenme ve sağlıklı yaşam tarzı tercihi göz ardı edilmemelidir.
Tabii ki, hepsi değil tıbbi diyet takviyeleri eşit yaratılmıştır.
Tıbbi besin takviyelerinin üretilme şekli, besinlerin formu ve besinlerin bir araya getirilme şekli ve oranı, bir tıbbi besin takviyesinin kalitesini ve etkililiğini belirler.
Bu nedenle, doğru kullanmayı öğrenmek gerekir.
Optimal Sağlık için Takviyeler
Diyetimize ne kadar odaklanırsak odaklanalım, çeşitli sebeplerden dolayı bazı besinleri gıda yoluyla karşılamak zordur. Şu anda, uygun tıbbi besin takviyelerini seçmek akıllıca bir seçimdir.
D vitamini
İnsanlar D vitaminini iki ana yoldan alırlar: yiyeceklerden (çoğunlukla balık ve serbest gezinen yumurtalar) veya güneş ışığından. Güneş ışığı D vitamininin ana kaynağıdır.
D vitamini, kalsiyum ve fosfatın bağırsak emilimini destekleyen ve böylece osteoporozu önleyen önemli bir hormondur. D vitamini, hücre büyümesinin düzenlenmesinde ve sinir ve bağışıklık sistemlerinin normal çalışmasının sürdürülmesinde çok önemli bir rol oynar.
Ülkemdeki nüfusun %50'den fazlasında D vitamini eksikliği var. D vitamini eksikliği, kalp hastalığı, kanser, otoimmün hastalık, astım, enflamatuar bağırsak hastalığı, hassas bağırsak sendromu ve daha fazlasını içeren bir dizi sorunla ilişkilendirilmiştir.
Önerilen doz: günde 2000IU-5000IU
Önerilen form: D3 Vitamini
magnezyum
Gıdalardaki magnezyum miktarı, yetiştirildikleri toprağa bağlıdır. Bununla birlikte, modern tarım uygulamaları nedeniyle topraktan büyük miktarlarda magnezyum kaybedilmekte ve bu da günlük gıdalarımızla yeterli miktarda magnezyum almamızı zorlaştırmaktadır.
Ancak magnezyum o kadar önemlidir ki, birçoğu önemli nörotransmiterleri kontrol eden ve hücresel enerji sağlayanlar da dahil olmak üzere bilinen 300'den fazla enzimatik reaksiyon için gereklidir.
Magnezyum eksikliği, kronik yorgunluk, hafıza kaybı, kabızlık ve kas ağrıları gibi çeşitli semptomlara yol açabilir.
Önerilen ek doz: günde 250-350 mg.
Önerilen formlar: Magnezyum glisinat, Magnezyum malat
K2 vitamini
K2 vitamini kemik sağlığını koruyabilir ve kardiyovasküler ve serebrovasküler hastalıkları önleyebilir.
Natto, fermente sebzeler ve otla beslenen ineklerden elde edilen peynir yeterli miktarda K2 vitamini sağlayabilir. Bu besinleri yemiyorsanız, K2 vitamini takviyesi gereklidir.
Önerilen ek doz: günlük 100-1000 mikrogram (mcg)
Önerilen Form: MK-7
C vitamini
Yeterince sebze ve meyve yerseniz C vitamini yeterlidir.
Ancak vitamin eksiklikleri hala çok yaygın.
Kronik enfeksiyon ve iltihaplanma problemleriniz varsa vücudunuzun C vitamini ihtiyacı artacaktır.
Önerilen ek doz: günlük 500-1000 miligram (mg)
Önerilen form: Lipozomal C Vitamini
Probiyotikler
Probiyotikler bağırsak floramızın dengesini koruyabilir. İyi bir bağırsak mikrobiyomu bizi alerjilerden, otoimmün ve enflamatuar hastalıklardan korur. Sağlığımızın her yönüne dokunurlar ve beynimizin nasıl çalıştığını etkilerler.
Normal insanlar için en ucuz ve en etkili probiyotik kaynağı kimchi, kefir ve kombucha gibi fermente gıdalardır. Probiyotiklerle ek takviyenin potansiyel faydaları olabilir ve genellikle önemli bir yan etkisi yoktur.
Daha şiddetli bağırsak rahatsızlıkları olan kişiler için probiyotik takviyesi genellikle gereklidir, ancak dikkatli olunması gerekir. Farklı insanlar farklı probiyotik türlerine ihtiyaç duyar ve uygun olmayan probiyotik türleri semptomları şiddetlendirebilir. Şiddetli bağışıklık yetmezliği olan kişiler için, probiyotik takviyesi ile (nadir de olsa) enfeksiyon riski vardır.